24 ŞUBAT 2018; TRABZON'UN DÜŞMAN İŞGALİ'NDEN KURTULUŞU'NUN 100. YILI

24 ŞUBAT 2018, TRABZON'UN DÜŞMAN İŞGALİ'NDEN KURTULUŞU'NUN 100. YILI

Trabzon'un Düşman İşgalinden Kurtuluşu'nun 100. yıl dönümü dolayısıyla Trabzon Valiliği'nce 24 Şubat 2018 tarihinde gerçekleştirilecek olan kutlama programı yayınlandı.

 
 
MİLİS KUVVETLERİNİN RUSLARA KARŞI MÜCADELESİ (1916 - 1918)

Denizden yapılan bombardımanlara dayanamayan Türk kuvvetleri, sahilden 30 Km. içeriye çekildiler. Dağlarda aylarca süren harpler oldu.

Bu harplerde nizami kıtaların yanı sıra gönüllü halkın oluşturduğu çeteler de görev yapmıştır. Arazinin sarp olmasından da yararlanarak direnişlerini sürdürdüler…

Rusların bu direnişi, taşınarak cepheye getirilmiş bir topun yardımı ile kırılarak, yapılan ani bir taarruzla düşman mevzileri ele geçmiş, panik halinde geri kaçan Ruslar, Kazankıran mevziine kadar püskürtülmüştü.

Burada ormanlık bölgeye giren çok sayıda Rus askeri çevre köylerden gelen köylüler tarafından öldürülmüş ve silâhları alınmıştır… (Bilgin, Yıldırım, 1990:376-385).

22 Haziran'da geliştirilen taarruzda 9. ve 33. fırkalar Madur ve Polut Dağı'na ilerlerler. 23 Haziran'da muharebe devam eder. 22-23 Haziran gecesi burada yerli ahaliden Hacı Mecid'in teşkil ettiği 40 kişilik gönüllü müfrezesi Çevik köylülerin yol göstermesi ile kayalıklar arasındaki gizli bir patikadan gece tırmanır ve Polut Dağı'ndaki Plâstonlara hiç beklemedikleri bir anda ve arkadan saldırır. Rus askerleri arasında çıkan panik sonucu çok sayıda Rus Kelekkabanı denilen uçuruma düşmüştü. Ruslar çok sayıda ölü ve esir bırakarak kuzeye doğru kaçarlar. (Mareşal Fevzi Çakmak'tan akt: Bilgin, Yıldırım, 1990:385).

Çeteler; kendiliklerinden harekete geçerek henüz birliklerimiz tarafından müdafaa tertibatı alınmadan Rusların geçit yolları üzerinde ve muhtelif yerlerde geceleri fazla miktarda ateş yakarak, Ruslara buralarda mühim kıt'aların tahaşşüt ettiği fikrini vermiş ve Ruslar günlerce keşif kolları vasıtasıyla istikşafat ile vakit geçirmişler ve geçen bu müddetten faydalanmak suretiyle tarafımızdan müdafaa tertibatının alınmasına hizmet etmişlerdi.

Yine aynı arkadaşlar, Rusların geçit yolu üzerinde pusu kurarak, Düzköy (Haçka) ormanlarında Rusları pusuya düşürerek, bir Rus müfrezesini tamamen imha ederler. Bunlardan kaçmaya muvaffak olan bir Rus erini, on altı yaşında bir çocuk (bu gün 'Çelik' soyadını taşıyan demirci Şükrü Usta) Rus mevzilerine kadar takip ederek esir alır.

Kıt'a komutanına ifadesi alınmak üzere teslim eder ve komutan tarafından takdirname ile taltif edilir….

Ruslar ilerleyerek Karadağ, Fengo ve Hıdırnebi Yaylası eteklerinde ve Demirkapı (İstera) Soğuksu tepesine bir tabur piyade ve dört ağır makineli tüfek yerleştirmişlerdi.
 
Bunları bu tepeden atmak ve vaziyete hâkim olmak üzere bu tepeyi sis kapladığı bir günde Hacı Fettahoğlu Halim Ağa'nın yetmiş beş mevcutlu çetesiyle, Balıklı sırtlarındaki Teşkilât-ı Mahsusa Alayı'nın iki bölüğü, sisten faydalanarak buradaki düşman mevzilerine sokuldular ve birden ani bir baskın halinde ateş açtılar.

Ruslar, beklemedikleri bu baskın karşısında derlenip toplanmadan ve ciddi bir mukavemet imkânı bulmadan firara başladı. ... Bir saat fasılasız devam eden topçu ateşinden sonra bir tabur, Halim Ağa ile Kopluoğlu Ahmet Çavuş'un yüz on mevcutlu olan çetesinin müdafaa ettiği Soğuksu tepesine taarruz etti.

Bu tepeyi kahramanca müdafaa eden ve tek kurşununu boşa çıkarmayan çetelerimizin ateşi karşısında düşman taarruzu erir gibi dağıldı… (Lermioğlu, 2011:277-280).

 
TRABZON'UN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞU (24 ŞUBAT 1918)

Trabzon'un Düşman İşgalinden Kurtuluşu (24 Şubat 1918) 1917 de Rusya'da 'Bolşevik Devrimi' olur, Çarlık Yönetimi yıkılır. Bunun üzerine Rus ordusunda büyük bir panik başlar. Bu durum Rusların Trabzon'dan çekilmesine de yol açar.

Öte yandan, batıdan doğuya doğru kayan ve Akçaabat Karadağ'da toplanan Türk Çeteleri, Akçaabat'a inerek Yüzbaşı Kahraman Bey'in komutasında üç koldan Trabzon'a doğru yürürler ve 24 Şubat 1918 tarihinde Trabzon'a girer. (Trabzon Valiliği, URL 2).

Ermeniler ve Kafkas kökenli muhtelif askerler de bulunuyordu. Ermeni subay ve erler, Erzurum'da merkez komutanlığı yapan bir albayın direktifinde çalışıyordu.

Bedros adlı bir Ermeni subayı, Türklere karşı faaliyette bulunmak üzere Trabzon'a gönderilmişti. Ruslar askerî gerekçelerle şehirde birçok imar çalışmalarında bulunurlarken, tarihî dokuda büyük tahribatlar yaptılar!..

Rusları, askeri amaçlarla tamamen veya kısmen tahrip ettikleri evlerin sayısı üç binden fazlaydı. Şehirdeki cami, türbe ve mezarlıklar da tahribata uğradı.

Rus bilim adamları kazılar yaptılar. Karadeniz kıyılarında Ruslar Harşit çayına kadar ilerlediler. Nehrin batı yamaçlarını tutmuş olan Türk kuvvetleri, Rusların karşıya geçmelerine fırsat vermedi.

Rusya'da Bolşeviklerin başa geçmesinden sonra, 18 Aralık 1917'de Türk-Rus askeri yetkililer arasında Erzincan Mütarekesi yapılarak savaşa son verildi.

Bunun üzerine Türk kuvvetleri; Giresun'dan hareketle Trabzon'a hareket etti. 24 Şubat 1918 günü Trabzon, Rus işgalinden kurtuldu.

Albay Kâzım Özalp komutasındaki öncü Türk kuvvetleri üç koldan şehre girdiler. Türk kuvvetlerinin şehre girmesi üzerine, Rus askerleri iki Rus vapuruyla Batum'a sevk edildi.
 
İşgal döneminde Türklere kötülük yapmış olan Rum ve Ermeniler, Ruslarla birlikte şehri terk ettiler.

Kurtuluştan iki gün önce, iki yüz kişiyi Kemeraltı'ndaki Çarşı Camii'ni de yakmak isteyen Ermeni Bedros çetesi de bunlar arasındaydı.

Trabzon'un kurtuluşundan yirmi gün sonra Vali Vekili Vehab Bey tarafından sivil idare kuruldu. Kısa bir süre sonra Vali Süleyman Nemci ile Emniyet Müdürü Refik (Koraltan) Beyler Ordu'dan gelerek göreve başladılar, ilk vilayet konağı, Maraş Caddesi'nde Nemlioğlu sıra evleri III. Ordu Komutanı Vehip Paşa kurtuluştan bir kaç ay sonra Trabzon'a geldi.

İşgalden kurtarılan harabe halindeki şehirde salgın hastalıklar yaygın durumdaydı. Şehrin sorunlarının tespiti amacıyla vali başkanlığında kurulan heyet, ilk toplantısında şehrin kalkınma programını hazırladı.

26 Temmuz 1919'da yapılan dördüncü toplantıda harap olmuş binaların imar ve inşası görüşüldü. Milli Mücadelenin ilk yıllarında Trabzon Vilayeti; bu günkü Rize, Trabzon, Gümüşhane, Giresun ve Ordu illerini kapsıyordu.

1919 yılında Rize ve Gümüşhane; Trabzon Vilayetine bağlı birer sancak; Giresun ve Ordu ise yine aynı vilayete bağlı birer kaza durumundaydılar.

Bu sırada Rumlardan bir kısmı, İnebolu'dan Batum'a kadar uzanan Karadeniz kıyılarında, Trabzon merkez olmak üzere bir Rum-Pontus devleti kurmak istiyorlardı (Trabzon Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2006: 94). 24 Şubat 1918 Trabzon’un kurtuluş günü oldu.

24 Şubat 1916'da kıyıdan Türk sınırını geçen Rus ordusunun iki yıl işgalinde kalan Trabzon; dayanılmaz acılarla geçen iki yıldan sonra 24 Şubat 1918'de tekrar anavatana katılmanın eşiz ve büyük sevincine kavuştu. (Goloğlu, 2013:234).

(Ressam-Yazar Şakir Şeyihoğlu – 16.01.2017)


23.02.2018

Yorumlar