PEKŞEN: "ELEKTRONİK ORTAMDA SAKLANMASI GEREKEN KİŞİSEL
BİLGİLER DEŞİFRE EDİLDİ!"
CHP Trabzon Milletvekili
Avukat Haluk Pekşen: "Vatandaşların kişisel verilerin açıklanmasıyla
vatandaşların mal ve can güvenliği tehlikeye girmiştir. Deşifre edilen bu bilgiler
sosyal ve kültürel hayatı etkileyecek, yurttaşlık barışını bozabilecek
nitelikteki bilgilerdir" dedi.
CHP Trabzon Milletvekili Avukat Haluk Pekşen
Nüfus ve Vatandaşlık
İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Alt-Üst Soy Bilgileri ile ilgili
TBMM'ye bir soru önergesi verdi.
CHP Trabzon Milletvekili Av. Haluk Pekşen'in Nüfus ve Vatandaşlık İşleri
Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Alt-Üst Soy
Bilgileri hakkında basın açıklaması:
"Nüfus
ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Alt-Üst Soy
Bilgileri kayıtlarına göre en uzun yaşayan insanlar Türkiye'de. Dünya rekoru ne
kelime!
Nüfus İdaresine göre; bizden
habersiz iki yüz sene yaşayan büyüklerimiz var. Gülüp geçiyoruz, ancak gördük
ki neredeyse herkesin ailesinde gerçekte yüz yıl önce vefat etmiş bir veya
birkaç kişi nüfus kayıtlarında yaşıyor. Kişisel Verilerin Korunması Yasası
gereğince her vatandaşın elektronik ortamda saklanması gereken bilgilerinin deşifre
edildi.
Bu verilerin açıklanmasıyla
vatandaşların mal ve can güvenliği tehlikeye girmiştir. Deşifre edilen bu
bilgiler sosyal ve kültürel hayatı etkileyecek, yurttaşlık barışını bozabilecek
nitelikteki bilgilerdir.
Ayrıca vatandaşların kişisel
verilerinin bu şekilde ortaya dökülmesiyle, bu bilgiler üzerine inşa edilen
bankacılık sistemi ve vatandaşların bankacılık işlemleri büyük bir risk altına
girmiştir.
Bu bilgiler kullanılarak
yapılacak dolandırıcılıklarda sorumlu vatandaş olmayacaktır. Bu bilgileri kim
ortalığa saçtıysa, bu tür işlemlerden doğan zararları da onlar karşılamalıdır." ifadelerini kullandı.
Pekşen, Nüfus ve Vatandaşlık
İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Alt-Üst Soy Bilgileri ile ilgili
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından cevaplanması istemiyle TBMM’ye
verdiği soru önergesinde şu sorulara yer verdi:
"1-Yıllar önce hayatını
kaybetmiş, gerçekte yaşamayan vatandaşlar Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Alt-Üst
Soy nüfus kayıtlarında nasıl sağ olarak yer almaktadır?
2-Yıllar önce hayatını kaybetmiş bu vatandaşlar nüfus kütüğünden
düşürülmüş müdür, eğer düşürüldüler ise Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Alt-Üst
Soy Bilgileri listesinde neden sağ olarak görünmektedirler, düşürülmediler ise
neden düşürülmemişlerdir?
3-Hayatını kaybeden bu
vatandaşlar daha önce nüfus kütüğünden düşürülmüş ancak daha sonra tekrar sağ
olarak kayıtlara alınmış mıdır?
4-Uzun zaman önce hayatını kaybetmiş ancak
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Alt-Üst Soy
Bilgileri listesinde sağ görünen bu vatandaşların oy kullanma hakkı var
mıdır, oy kullanma hakları var ise hayatını kaybetmiş insanlara nasıl oy
kullanma hakkı verilmiştir, oy kullanma hakları yoksa kayıtlarda sağ görünen
insanlara neden oy kullanma hakkı verilmemiştir?
5-Geçmiş seçimlerde bu
kişiler için seçmen kartı düzenlenmiş midir, düzenlenmiş ise kaç kişi için
seçmen kartı düzenlenmiştir, bu kişilerden kaç tanesi 2002 – 2017 yılları
arasında yapılan seçim ve referandumlarda oy kullanmış görünmektedir?
6-Önümüzdeki seçim süreci içinde bahse konu gerçeklerle ilgisi olmayan
bilgiler esas alınarak seçmen kartları tanzimi yapılacak mıdır?
7-Kişisel Verilerin
Korunması Yasası gereğince her vatandaşın elektronik ortamda saklanması gereken
ve deşifresi halinde mal ve can güvenliğini tehlikeye atabilecek, sosyal ve
kültürel hayatı etkileyecek, yurttaşlık barışını bozabilecek nitelikteki
bilgilerin deşifre edilmesinin ve kamuoyu ile paylaşılmasının amacı nedir?
8-Bu verilerin paylaşılması yönünde Kişisel Verilerin Korunması
Kurulu’nun herhangi bir kararı var mıdır, yoksa bu verileri paylaşarak
kişilerin güvenliğini riske atanlar hakkında hukuki ya da idari bir soruşturma
başlatılmış mıdır, başlatılmadıysa neden başlatılmamıştır?
9-Vatandaşların kişisel
verilerinin bu şekilde ortaya dökülmesiyle, bu bilgiler üzerine inşa edilen
bankacılık sistemi ve vatandaşların bankacılık işlemleri büyük bir risk altına
girmiştir. Bu zafiyet nedeniyle kötü niyetli kişiler tarafından vatandaşların
zararına neden olacak işlemlerin sorumlusu kim olacaktır, bu tür işlemlerden
doğan zararların tazmini kim tarafından karşılanacaktır?"
26.02.2018
Yorumlar
Yorum Gönder