EĞİTİMCİ YAZAR NECİP SARAÇOĞLU: "İSRAİL KATLİAMLARINA KARŞI BİRLİK OLMA ZAMANI!"

EĞİTİMCİ YAZAR NECİP SARAÇOĞLU: "İSRAİL KATLİAMLARINA KARŞI BİRLİK OLMA ZAMANI!"

Eğitimci-Yazar Necip SARAÇOĞLU'nun "İSRAİL KATLİAMLARINA KARŞI BİRLİK OLMA ZAMANI" isimli makalesi…

       
ABD Başkanı Trump seçimlerde Yahudilere verdiği sözü tutarak bu güne kadar başkan seçilenlerin uygulamaktan çekindikleri Filistin'in başkenti Kudüs'ü; işgal altında tutan İsrail’in başkenti olma kararını kabul ederek, iki ay önce Dünya'ya duyurmuştu!
     
 
Zamanlama o kadar manidar ki, tam da aziz Mübârek Ramazan'a denk getirdiler…
 
ABD Büyükelçiliğini Telaviv’den alıp Kudüs'e taşımaya başladı. Bu Hassas olay Filistinlileri galeyana getirdi. Gazze sınırına kadar gelen yediden yetmişe halk, araba lastiklerini yakarak sapanla taş atarak Filistin bayraklarını sallayarak büyük yürüyüş yaptılar...
      
 
Havadan insansız Heronlarla misket bombaları atarak, keskin nişancıların hedefinde kim varsa 65 kişi şehit oldu; üç bin beş yüzden fazla kişi de yaralandı… . İçlerinde 8 aylık Leyla bebek de var !…. Annesi daha doya doya kucağına alıp sevip okşayamamış güzel bebeğin fotoğrafını görünce insanın içi yanıyor…
    
İsrail kadar suçlu olan, onlara güç ve arka çıkan ABD’nin BM’deki Büyükelçisi Nikki Haley, “Hamas’a karşı ölçülü davrandığı” için İsrail’i övüyor!.. Tamamı silahsız ve savunmasız on binlerce insanı öldürmediği için her halde bunu söylüyor… Bir İsrailli kadın sözcü de söyle dedi: 

"Hepsini hapse atacak kadar yerimiz olmadığı için bu yola baş vurduk!...
 
İnsanlığın öldüğü, sözün bittiği noktadayız… Onlardan bir kişi öldürülse veya esir alınsa dünyayı başlarına yıkıyorlar... Bir kişi için yüzlerce kişiyi uçaklardan bombalar atarak öldürüyorlar... Bunu çok gördük…
    
 
FİLİSTİN'DE NE OLUYOR..?

1. Üç din için çok önemli olan Kudüs, yarım asırlık İsrail’in işgali ile yüzde 85’ini kontrol ediyor. Filistinliler yüzde 15’e sıkıştırıldı. Bu durum bile Siyonistleri tatmin etmiyor. Onların hedefleri; Kudüs ve Mescid-i Aksa dâhil Filistin topraklarının tamamıdır. Bununla da yetinmeyip Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail ütopyasını ( Arz-ı Mevud) gerçekleştirmektir. İsrail bayrağının üstünde ve altındaki iki mavi çizginin alttaki Nil’i, üstteki Fırat nehrini temsil ediyor.

2. ABD, Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyarak İsrail’in arkasında olduğunu onu sonuna kadar destekleyeceğini ortaya koymuştur.

TEK TÜRKİYENİN SESİ ÇIKIYOR!
   
Filistin halkı çocuğundan, gencinden, ihtiyarından, engellisinden, kadınına, erkeğine kadar şahadet şerbetine susamış, vatanı için kanını, canını seve seve veren şeref ve izzet sahibi bir Millettir.

Allah rahmet etsin, kendini Filistin’in bağımsızlığına ve devlet kurmasına adayan Yaser Arafat, ellerindeki taşları tanklara atan çocuklara "GENARELLERİM" derdi. O büyük yürekli çocukları bağrına basardı…
   
Sınırda araba lastiklerini yakarak, sapanlarla taş atan savunmasız ve silahsız halkın üzerine Heronlarla misket bombaları atarak üç bin kişiyi yaraladılar. Keskin nişancılar tarafından da 65 kişi şehit edildi…
  
Türkiye, bu yaralıları uçakla alıp tedavi etmek istedi; ama kabul etmediler. Mısır da hava alanını açmadı. Zaten “Arap Baharı” nda aslında “Arap Kışı” idi… Sisi yönetimini destekleyen İsrail’in yanında olmuştu. Onlardan daha ne beklenir?..
    
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan bu katliamlardan sonra "İsrail, terör devletidir." diyerek bir kere daha dünyaya haykırmıştır. Yurdumuzda üç günlük yas ilan ederek, bayraklarımız yarıya indirildi.
  
Washington ve Tel Aviv Büyükelçilerimiz geri çağırıldı. İstanbul ve Ankara İsrail elçileri sınır dışı edildi…
      
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan tarafından İSLAM İŞ BİRLİĞİ TOPLANTISI, bütün üye ülkeler geçtiğimiz Cuma günü İstanbul'a çağırılarak geniş kapsamlı bir toplantı yapıldı.
 
Sonuç olarak, İsrail, savunmasız ve silahsız Filistinlilerin katledilmesi, binlercesinin yaralanması kınandı. BM’lerin Filistin ile İsrail arasında bir "Barış Gücü" kurulması için bir teklif verildi.
 
Filistin halkının can, mal, namus, hürriyet haklarının korunması, Kudüs'ün bütün İslam âleminin başkenti olduğunun altı çizildi. Çünkü, Müslümanların ilk kıblesi olduğu vurgulandı.
     
Darbeci Batı kuklası tarafından 'Arap Baharı!' safsatasına alet olan onlar tarafından yönetilen ABD uydusu Mısır, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinden etkili bir yaptırım veya açıklama duymadık… Diğer Müslüman ülkelerden de ABD’yi ve İsrail’i kınayan açıklamalar çok cılız bir şekilde çıktı!..
     
Rusya, Çin ve AB ülkeleri bunların başında geliyor… Fransa’da kamyonla yapılan terör faciasında ve terör örgütlerinin halkın üzerine ateş açmasından sonra milyonlarca kişi sokaklara dökülmüş; terörü lanetlemişlerdi… Ama İsrail’in insansız hava aracı Heronlardan atılan misket bombalarından ve keskin nişancıların attıkları gerçek mermilerle 65 kişi şehit oldu; üç binden fazla kişi de yaralandı. Dünya ülkeleri, film seyreder gibi sadece baktılar…
   
Birkaç ülkede küçük çapta gösteri yaptılar. Biz de geçtiğimiz Cuma günü Yenikapı’da milyonların katıldığı "Kudüs için Milli Birlik Mitingi" düzenledik.
    
Şimdi "Milli Birlik ve Beraberlik Zamanıdır." Yoksa sonuç iyiye gitmiyor…. Sömürgeci devletler aracılığıyla kaosa sürüklenen Müslüman ülkeler, istikrarsız yönetimler, dar boğaza giren ekonomiler, yok olan, bozulan devlet organizmaları, orduları… Başta Mısır, Libya, Tunus, Irak, Suriye…
        
Bir milletvekilinin dediği gibi, asıl amaç ve hedef, 'Türkiye'dir. Onun için çok dikkatli ve tedbirli olmalı onların ürettikleri yiyecek, içecek, giyecek ve beyaz eşyaları almamalı, kullanmamalıyız. Tarafımızı belli etmeliyiz, Tıpkı KARINCA misali…

20.05.2018

Yorumlar