İSLAMİ FİNANS ARGÜMANI ‘MUŞARAKA’ ALDATMACA MI !?

İSLAMİ FİNANS ARGÜMANI ‘MUŞARAKA’ ALDATMACA MI !?

İSLAMİ FİNANS ARGÜMANI ‘MUŞARAKA’ İLE İNŞAAT STOKLARINA ÇÖKMEK Mİ İSTENİYOR !?

İslami finansın faizsiz yatırım enstrümanlarında olduğu iddia edilen "MUŞARAKA" ya ilginin arttığını, sektör olarak ya üretimi ve reel sektörü fonladıklarını belirten bir Katılım Bankası Genel Müdürü yaptığı açıklama da "büyümeye katkıda bulunuyoruz... diğer sektörleri de destekleyeceğiz" demeyi de ihmal etmemiş.

ÖYLEYSE SORUYORUZ! 

1-) Müşaraka'nın İslami Finans argümanı olmadığını biliyor muydunuz?

2-) Müşaraka'nın azalan ortaklık olduğuna göre, bu durumda azalan ortak kim/kimler?

3-) Müşaraka'ya faizsiz yatırım enstrümanı demek ne kadar İslami?

4-) Muşaraka avantaj mı? Yoksa dezavantaj mı?

5-) Katılım Bankaları finans oyunları ile inşaat stoklarına ve diğer tüm sektörlere çökmek mi istiyor?!

 
"Medyaya yansıyan haberlere göre, faizsiz yatırım enstrümanlarına ilginin arttığını, sektör olarak ya üretimi ve reel sektörü fonladıklarını belirten Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku yaptığı açıklama da “büyümeye katkıda bulunuyoruz” demeyi de ihmal etmemiş!...

Güya faizsiz yatırım enstrümanlarından birine ilgi daha çok artıyormuş.

İçinde gerçekte faiz barındıran bir yatırım enstrümanına “faizsiz ve İslami” olduğu algısı oluşturulsun diye “muşaraka“ ismini vermişler.

Bu yatırım enstrümana da inşaat sektörünün yoğun ilgi gösterdiğini ballandıra ballandıra anlatmış.

MUŞARAKA nedir?

“Belli ya da belirsiz bir vadede sonlandırılması düşünülen sermaye ortaklığını ifade eder. İki ya da daha fazla taraf arasında şartlarına uygun şekilde gerçekleşmiş bir sermaye ortaklığı kurulurken belli ya da belirsiz bir süre sonra taraflardan birinin ortaklıktaki haklarının diğer ortağa devri de öngörülüyor olabilir. Bu durumda ortaklıktan ayrılacak taraf zaman içerisinde hissesini diğer ortağa satacak demektir. Bu niyetle kurulan ortaklığa azalan ortaklık ismi verilir” (Kaynak: TKBB Faizsiz Finans Sözlüğü)

Öyleyse Soruyoruz; Bu durumda azalan ortak kim?

Bu sorunun cevabını inşaat sektöründeki uygulamasını esas alarak şöyle verebiliriz.

İnşaat sektöründeki durgunluktan dolayı, kredi taksitlerini ödeyemediği için zor duruma düşen inşaat firmalarını batmaktan kurtarmak için bir katılım bankasının, büyük konut projesi inşaatının ederi kadar, reelde olmayan ama, dijital kaydi parasını (güven unsuru) koyarak ortak oluyor. Buna da basit (adi) ortaklık deniliyor.

Böyle yaparak inşaat firmalarını, faizli finans sektörünün şantajına karşı koruyormuş gibi görünmeye çalışıyorlar. Bir nevi kurtulmasına aracılık yapıyoruz demek istiyorlar.

Bu ortaklık inşaat stoklarının hisse satımı gibi değil. Yeni bir tüzel kişilik oluşuyor. Devletin, yani Emlak Bankasının yapamadığını konsorsiyum şeklinde yapıyorlar. Ama Katılım bankasının asıl gayesi ise, kendilerininde uyguladığı yüksek kredi faizinin/karpayının kendi bankasının aleyhine olmasından kurtuluyor. Yani önceden büyük kredi verdiği inşaat firması iflas ederse, kredi de batık olacaktır. Buda katılım bankasının zararı demektir.

Bundan sonra sıra tüzel kişiliğin (basit ortaklık) biriken konut stoğunun eritilmesi, yani satışı aşamasına gelir. Bunu da tüzel kişiliğin, diğer ortağı olan katılım bankasının konut satın alacaklara vereceği “İslami Mortgage” güzellemeli düşük faizli (kâr payı) konut kredisi sağlayarak yapacaklardır.

Bu durumda fedakarlığı ise anaparasını kurtarma derdindeki inşaat firmalarına yaptıracaklar. Ama en azından stokta biriken konutlarını bitirilmiş olacaklardır. Böylece İnşaat firmaları da batmamış olacaklar. Katılım bankası da ‘batık kredi’yi kurtarıp üstüne bir de kâra geçecek.

Peki bunun dezavantajı nedir o zaman?

İnşaat firmaları veya toprak sahipleri topraklarını/arsa paylarını bankaya devretmiş olacaklar.

Bu durumda “azalan ortaklık muşaraka” katılım bankasının menfaatine, inşaat firmasının aleyhine işlemiş mi oluyor? Böylelikle bankanın karı, diğer ortak firmanın gene zararı mı olmuş oluyor?

Cevap; İnşaat firmasının zararına, katılım bankasının menfaati ile sonuçlanıyor.

Sonuç olarak; Teminat göstermeden, kredi vermeden, inşaat stoklarına katılım bankalarının çökmesinin adı ‘MUŞARAKA’ olmuş.

Hani nerede İslami sandığımız Katılım Bankalarının kuruluşunun temel misyonu KAR-ZAR ORTAKLIĞI prensibi!?

Peki bu işlemin aynısını normal faizli bankalar da yapıyor mu?

Elbette yapıyorlar.

O zaman buna Faizsiz yatırım enstrümanı demek ne kadar İslami?

Katılım bankaları İslami başlamamış ki işe, sonradan icat ettiği yatırım enstrümanları da nasıl İslami olsun!?

Normal faizli mevduat bankaları bunu yapınca faizli oluyor ve dolayısı ile haram oluyor… Katılım bankaları bunu yapınca da adı İslami isimlendirme olan müşaraka olduğu için güya helal !.

Katılım bankaları, icat ettikleri faizsiz yatırım enstrümanları konusunda, ‘iyi niyetli’ olduklarını söyleseler de sonuçta faizden kurtulamıyorlar.

Çözüm bulmaya çalışıyorlar varsaysak ta, paradigmalarını değiştirmedikleri için mevcut bankacılık sistemi içinde başarısız oluyorlar.

Gerçek faizsiz sistem beklentisi içinde olanları hayal kırıklığına uğratıyorlar..

Boşuna demiyoruz;

Gerçek faizsiz ekonominin, faizsiz finans sisteminin ve faizin tamamen kaldırılmasının önündeki en büyük engel Katılım Bankalarıdır.

Vesselam[S.Ö]"

Sadi ÖZGÜL

30.11.2018

Yorumlar